Herkes dedi ki, Kayserispor’un çok eksiği var ve fark olur.
Bu maç kolay geçer gözüyle bakıldı. Bir kere, Fenerbahçe’ye karşı olan takımlar maça bileniyorlar çünkü Fenerbahçe maçları vitrin maçları.
Böyle maçlar daha zor geçer. Kayserispor tamam, şu an biraz rahatladı gibi gözükse de yine de küme düşme riski var ve her maça puan için çıkmak zorunda.
Maç adeta şok bir golle başladı. Henüz 7. dakikada, Fenerbahçe altyapısından yetişmiş olan Ramazan Civelek’in attığı golle Kayserispor 1-0 öne geçti.
Fenerbahçe kalesine gelen ilk şut gol olur gerçeği değişmedi. Livakovic’in farkını da göremedik.
Bu gol sonrasında Fenerbahçe biraz bir bocalama geçirdikten sonra pozisyonları bulmaya başladı. Nitekim Talisca’nın kafasını kaleci önledi, En Nesyri’nin bir kafa şutu direkten döndü, yine bir kafa şutu üstten auta çıktı. Soldan gelişen bir atakta kaleci Bilal’in topu kontrol edememesi sonucu araya giren Talisca fırsatçılığını konuşturdu, skoru dengeledi: 1-1.
Fenerbahçe, çok da kolay geçeceği söylenen ilk yarıda beraberliği buldu ve karşılaşmada ilk yarı 1-1 sona erdi.
İkinci yarıya Fenerbahçe aynı kadro ile başladı ve 2. yarı da yine şok bir golle başladı. Kayserispor’un sağdan bir atağında Nazon’un kafa şutu ile Livakovic’in arkasına çarpan topun gol olması ile skor 2-1’e geldi.
Bu golde Livakovic’in artık şanssızlık mı desek, beceriksizlik mi bilemedik ama iki sezondur kaçıncı hediyesi?
10 milyon Euro ödenerek “Avrupa’nın en iyi kalecisi” diye transfer edilen Livakovic bir türlü kendini bulamadı. Kaleci denilen maç çeviren ve takımını oyunda tutandır. Gerçekten yazık.
Mourinho’dan Dzeko hamlesi geldi. Diego Carlos çıktı. Böylesine kritik bir maçta bu oyuncuyu oynatıp Yusuf ve Çağlar’ı yedek bırakmak Mourinho’nun bence hatasıydı.
62. dakikada Mourinho’dan Kostic ve Oğuz Aydın hamlesi geldi. Bence bu iki oyuncu da 11’de başlamalıydı, büyük hata. Bu iki değişiklik Fenerbahçe’ye güç verdi ve 64. dakikada Maximin ile golü buldu: 2-2.
Bu pozisyondan sonra Fenerbahçe sağlı sollu, ortalı her yerden bindirdikçe bindirdi. İki penaltılık pozisyonu hem hakem hem VAR es geçti. 78. dakikada ise hiç şüphe olmayan bir pozisyonda, sanırım Hollandalı hakem utandı artık ve hakemi çağırdı. VAR’dan penaltı verildi ve Talisca ile Fenerbahçe 3-2 öne geçti.
Bana göre, aslında kadroyu daha doğru çıkarsaydı Fenerbahçe zorlanmadan, işi buraya getirmeden ilk yarıda bitirirdi. Hakikaten Mou’yu anlamak çok zor. Her hafta farklı kadrolar deniyor.
Mesela aylarca oynamamış Diego Carlos’u bu maçta oynatmak nedir? Stoperde tandemi nasıl bozarsın?
90+3’te Kayseri’den Talha ile yine şok bir gol geldi ve Fenerbahçe yıkıldı: 3-3.
Bu gol, 2023’teki yine 3-3 biten İstanbulspor maçını hatırlattı. Şu kadar eksik olan Kayserispor’u yakalamışsın ve yenemiyorsun, olacak şey değil.
Son dakikada Skriniar’ın da topu direkten döndü ve bu top sezon başından beri 19. şutuydu direkten dönen.
Bu saatten sonra artık iş tamamen mucizelere kaldı. Eğer Fenerbahçe buradan şampiyon olursa, bu tamamen G.Saray’ın ezeli rakibine hediyesi olacaktır.
Ne Galatasaray bu hediyeyi verir ne de böyle bir mucize olabilir mi? Çok zor, hem de çok zor…
